YÂSÎN SURESİ


Ayet Getir
36-YÂSÎN 36. Ayet

سُبْحَانَ الَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنبِتُ الْأَرْضُ وَمِنْ أَنفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ

Subhânellezî halakal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitulardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Bayraktar Bayraklı

Bitkilerden, kendilerinden ve daha henüz bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah, her türlü eksiklikten uzaktır.


Edip Yüksel

Yerin bitirdiklerinden, kendi cinslerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden türlü çiftleri yaratan pek yücedir.


Erhan Aktaş

Yerin bitirdiklerinden, kendilerinden ve bilemeyecekleri şeylerden çiftler1 yaratan, O, Sübhan’dır.2 1- Bütün varlıklar çift yaratılmıştır. 2- Her türlü noksanlıktan arınıktır, her şeyden yücedir.


Muhammed Esed

Toprağın verdiği her türlü ürünü, insanların bizzat kendilerini ve hakkında (henüz) bilgi sahibi olmadıkları şeyleri çift çift yaratan Allah ne yücedir!


Mustafa İslamoğlu

Şanı ne yücedir O'nun ki, yeryüzünün tüm bitkilerini, insanların bizzat kendilerini ve hakkında henüz hiçbir bilgiye sahip olmadıkları şeyleri çifter çifter O yarattı.


Süleyman Ateş

Ne yücedir O (Allâh) ki toprağın bitirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden olan bütün çiftleri yaratmıştır.


Süleymaniye Vakfı

Yerin bitirdiklerini, kendilerini ve bilmedikleri şeyleri çift yaratan Allah, her türlü eksiklikten uzaktır.


Yaşar Nuri Öztürk

Şanı yücedir o Allah'ın ki toprağın bitirdiklerinden, onların öz benliklerinden ve nice bilmediklerinden bütün çiftleri yaratmıştır.


Ayetin Tefsiri

MEAL

Yasin 36

36.) Şânı ne yücedir O'nun ki, yeryüzünün tüm bitkilerini, insanların bizzat kendilerini ve hakkında henüz hiçbir bilgiye sahip olmadıkları şeyleri çifter çifter O yarattı.

(M.İ.) 

36.) Toprakta yetişen ürünlerin yanı sıra hem onları (o müşrikleri) hem de onların bilmediği şeylerin hepsini çeşit çeşit yaratan Allah yüceler yücesidir.

(M.Ö.) 

36.) “Yerin yetiştirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmediklerinden çift çift yaratan Allah münezzehtir.”

(A.K.)                               

33-36.) Ey elçimiz Muhammed!  Allah'a ortak koşan ve onun nezdinde bazı varlıkları şefaatçi kabul eden ve çürümüş kemikleri kim diriltecek? diyerek, senin âhirete ilişkin uyarılarını alaya alan müşriklere, Allah'ın kudretini ve kâinatın düzenini gösteren şu delilleri anlat! Kurumuş ve donmuş toprağın gökten inen su ile nasıl hayat bulup yeşerdiğini, içerisinde üzüm bağları, hurmalıklar, pınarlar oluştuğunu bir düşünsünler! Allah, kâinat düzeni içerisinde gökten yağmur yağdırarak, adeta ölü hale gelmiş toprağı işte böyle diriltmekte, üzerinde yetişen besinleri insanların istifadesine sunmaktadır. Kaldı ki bu ürünlerin bir kısmını elde etmek için insanlar ziraat faaliyeti yaparlarken bir kısmı için onu dâhi yapmamaktadırlar. Topraktan yetişen ürünleri, bildikleri ve bilmedikleri daha nice nimetleri çeşit çeşit yaratıp istifadelerine sunan, onlara evlâtlar, nesiller bahşeden Allah'ın şu ihsan ve lütfûna bakınız! Allah kendilerine bu kadar nimetler verdiği halde nasıl olur da onlar, hiçbir şey yaratamayan varlıkları O'na ortak koşarlar?

(Hasan Elik,Muhammed Coşkun) 

 

TEFSİR

         Yani, O her ayıptan münezzehtir. O'nda hiçbir zaaf ve eksiklik olmadığı gibi ortağı da yoktur. Müşrikler Allah'a ortak koştukları için bu deliller öne sürülmüştür. Çünkü şirk koşmak -Allah'a sığınırız- Allah'ta bir zayıflık ve noksanlık var demektir.  Güya o ortaklar, Allah'ın eksik yönlerini tamamlayacak ve O'na yardım edeceklerdir. Yine onlar Allah'ı dünyadaki hükümdarlar gibi zannederek kendisinin vezir ve müşavirlere muhtaç olduğunu ve sevgili veliaht ve yakınlarının hükümranlığına karışabileceklerini tasavvur ederler.  Böylesine cahilce tasavvurlar olmasaydı, şirk de olmazdı. Bu nedenden ötürüdür ki Kur'an'ın çeşitli yerlerinde Allah'ın, müşriklerin iftira ettikleri tüm ayıp, zaaf ve noksanlıklardan pak ve münezzeh olduğu bildirilmiştir.  

 

         Bunlar Tevhid hakkında öne sürülmüş delillerdir. Daha önce zikredilmiş olan bazı gerçekler burada tekrarlanıyor. Çevrenizde gece gündüz sürekli gördüğünüz şeyler üzerinde dikkatle düşündüğünüz takdirde bile, Tevhid akidesine ulaşabilirsiniz. Erkek ve kadının birleşmesinden insan meydana geldiği, hayvanların da dişili-erkekli yaratılmasından onların nesli devam ediyor. Bitkiler de aynı kanunlara bağlıdırlar.  Hatta cansız maddelerde de, farklı unsurlar bir araya gelerek, mürekkeb varlıklar oluşuyor. Sözgelimi maddenin temel yapısında bulunan pozitif ve negatif elektronların bir araya gelişiyle birlikte elektrik ortaya çıkmaktadır. Nitekim kâinatın yapısında bulunan tüm maddeler pozitif ve negatif olmak üzere bir çiftten ibarettir.  Yani kâinat o kadar hassas ve dengeli bir şekilde inşa edilmiştir ki, akıl sahibi hiçbir insan tüm bunların bir tesadüf sonucu meydana geldiğini söyleyemez. Ayrıca bunca sayısız çiftin bir araya gelerek oluşturduğu bu muazzam nizam, birkaç yaratıcının eseri olamaz.  Bu çiftleri bir araya getirmek sûretiyle çeşit çeşit mahlûku yaratmak, Allah'ın birliğinin apaçık bir ispatıdır.

(Mevdudi) 

 

         Ezvâc, "zevc" kelimesinin çoğuludur. Zevc, çift ve eş demektir. Râğıb'ın açıkladığı gibi iki yakının her birine de, veya biri diğerine benzer veya zıt olarak ilgili olan her şeye de denir. Bu açıdan âlemdeki nesnelerin hepsi bir zıttı veya benzeşikliği veya herhangi bir birleşikliği veya karşıtlığı bulunmak özelliğiyle çifttirler. Sözgelimi cisim ve ruh, madde ve kuvvet, cevher ve araz, subje ve obje, yer ve gök, karanlık ve aydınlık, dünya ve âhiret gibi, ki elektrik bile artı ve eksi olarak ikiye ayrılıyor. O halde "çiftleri yarattı" demek, bütün türleri ve sınıflarıyla âlemi yarattı demeye eşittir. Ancak burada asıl sevk, bütün âlemin yaratılmasını anlatmak değil, bir ortak ve benzeri bulunan bütün eşlerin, bütün çiftlerin yaratılmış olduğunu ve dolayısıyla yaratılmış olanın Yaratıcıya eş olamayacağını anlatarak Yaratıcının eksiklikten uzak olduğunu ve birliğini ispat etmektir. 

 

         Bundan başka "çiftler" ifadesinin kullanılmasında bir başka incelik daha vardır. Bu da insan hayatı için önceden anılan nimetlerden daha çok önem taşıyan evlilik nimetinin yaratılmış olmasına işaretle şükretmeye coşturmayı yansıtır. Nitekim "çiftler" şöyle açıklanıyor: O çiftler ki "Yeryüzünün bitirdiklerinden;" bir önceki âyette anılan ve anılmayan bitki ve ağaç türleri "ve kendi nefislerinden," erkek ve dişi "ve daha bilmeyecekleri şeylerden" ki, ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne de insanın aklına gelmiştir. (Elmalılı) 

 

         Kâinatta insanın bildiği ve bilmediği bütün çiftleri yüce Allah'ın yarattığı belirtilerek her birinin paydası, eşi, benzeri, karşıtı olan bu çiftlerin hepsinin yaratılmışlık özelliğine, dolayısıyla bunları yaratanın tek olduğuna dikkat çekilmektedir. İnsanların Kur'an'ın indiği sırada bilmediği birçok şey de de çift yaratılma özelliğinin bulunduğu modern araştırmalar tarafından ortaya çıkarılmış olup bu, ileride daha nice varlık, olay ve kavram çiftlerinin keşfedilebileceğinin işaretidir. Paul Dirac adlı bilim adamının atom parçacıklarının da çift yaratıldığını yani elektron karşısında pozitronun bulunduğunu tespit edip,  "parite kanunu"nu keşfetmesi ve bu sayede Nobel ödülü kazanması, bu âyetteki anlam derinliğine ışık tutucu bir gelişme olarak değerlendirilebilir.  

 

(Not: Elektron: Negatif elektrik taşıyan en küçük parça, negatif elektrik atomu, pozitronun zıddı. Parite: Tam benzerlik, çift olma. 

Nötr: Tarafsız. Müsbet veya menfi tepki göstermeyen. 

Faz: Birbirini takip eden değişikliklerden her biri, safha.)   

 

         Bu âyetin sübhân yani Allah'ı yüceltme ve O'nun her türlü eksiklikten uzak olduğunu belirten hayranlık ifadesi ile başlamasından hareketle, burada zikredilen nimetin öncekilerden de mühim olduğu, dolayısıyla insan hayatında izdivacın önemi ve değeri hakkında bir mana inceliği taşıdığı yorumu da yapılmıştır.

(Elmalılı)

 

         Burada toprağın bitirdiklerine özel yer verilmesi,  bunların gerek insanlar gerekse yine insanın besin kaynaklarından olan hayvanlar için hayatî bir önem taşıması ile izah edilebilir.  (İbn Aşur)  

(Diyanet Tefsiri)  

 

         Düşünülebilecek tüm eksik ve noksanlıklardan münezzeh bilinmeye, tam ve mükemmel sıfatların sahibi olarak tanınmaya, böylece tesbih edilmeye lâyık olan Allah, yâni Sübhân olan, sürekli gündemde tutulması gereken Allah, yerin yetiştirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmedikleri her şeyden eşleri, çiftleri yaratandır. Allah her bir şeyi çift yaratmıştır. Sübhanallah! Allah ne kadar da Sübhân’dır.

 

         Yerin bitirdiği her şeyden eşler, çiftler, birbirine zıt şeyler var etmiştir Rabbimiz. Tatlı-acı, gece-gündüz, karanlık-aydınlık, hayat-ölüm, dünya-âhiret, pozitif-negatif, organik-inorganik, erkek-dişi, sert-yumuşak bu dünyada birbirinin zıddı, çifti, eşi, benzeri veya bir bileşiği bulunan her şeyi Allah yaratmıştır. Madem ki her şey Allah tarafından yaratılmıştır, madem ki her şeyin yaratıcısı Allah’tır, öyleyse yaratıkların hiç birisi yaratıcıya eş ve denk değildir. Yaratıcı, yaratılmışlardan münezzehtir. Sadece tüm özellikleriyle Allah tek, mevcudât ta O’nun var etmesiyle çifttir. Daha henüz bilmediğiniz, henüz keşfedilmemiş olanlardan da çift çift yaratmıştır Rabbimiz.

 

         Cennette kulları için öyle nîmetler hazırlamıştır ki Rabbimiz, hiç

bir beşerin aklına hayaline bile gelmez onlar. Böyle bir Rabb’e karşı

şükredilmez mi? Böyle bir Rabb’e seve seve kulluğa koşulmaz mı? Bakın bir nîmet, bir âyet daha:(bir önceki ayet)

(A.Küçük)

         Burada asıl dikkat çekilen Allah'ın tekliğidir. Tüm bir yaratılmışlar dünyası çift kutupluluk yasasına tabidir. Bu yasayı koyan da tek olan ve yaratılmışların yasasına bağlı olmayan Allah'tır. Âyet aynı zamanda insanların bilmediği varlık çiftlerinden söz etmektedir. İlginç gerçekten, bu âyet bize bilmediğimiz konularda, bilinmeyen konusunda da ilkeler veriyor. Yaratılışın aslında sırrını veriyor bu âyet. Çift çift. Atoma bakın çift, atomun çekirdeği bile çift. Evet, yani nötron ve proton. Bakın cereyana (elektriğe) o bile çift. Nötr ve faz.

         Bakın insana erkek ve dişi. Bakın bitkiye bitki bile çift.Yani, bir biçimde ya kendi içinden çiftleşerek ürer, ya dışarıdan toz alarak ürer. Yani her şey çift. Bakın göklere yıldızlar bile çift. Onun için gördükleri yıldız sistemleri içerisinde yek olan tek yıldız güneş, onun eşi nereye gitti diye araştırıyorlar.  Evet, evren çiftlerden oluşuyor varlığın yasası çift. Onun içinde gecenin çifti gündüz, yani, aynı zamanda zıt kutupluluğu da buradan çağrıştıran bir ifade bu. Herşey çift. Polarite çift kutupluluk bir varlık yasasıdır.  

(Mustafa İslamoğlu)