TEVBE SURESİ


Ayet Getir
9-TEVBE 60. Ayet

إِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاء وَالْمَسَاكِينِ وَالْعَامِلِينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِي الرِّقَابِ وَالْغَارِمِينَ وَفِي سَبِيلِ اللّهِ وَابْنِ السَّبِيلِ فَرِيضَةً مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

İnnemâs sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnis sebîl(vebnis sebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Bayraktar Bayraklı

Sadakalar/zekâtlar Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, zekât memurlarına, gönülleri ısındırılmış olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolda kalana/toplumun bitirilemeyen işlerine aittir. Allah hakkıyla bilen, işini yerli yerince yapandır.


Edip Yüksel

Sadakalar, ALLAH’tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.


Erhan Aktaş

Sadakalar1, Allah’tan bir farz olarak; ancak yoksullara, düşkünlere, bununla ilgili görevlilere2, kalpleri kazanılacak kimselere3, kölelere4, borçlulara, Allah yoluna ve yolda kalmışlara5 aittir. Allah, Her Şeyi Bilen’dir, En İyi Hüküm Veren’dir. 1- Hak gözetirlik; sahip olunan mal üzerinde başkasının hakkını gözetmek. Yardım etmek. Sadaka, başkalarının, sahip olunan mal üzerindeki haklarıdır. Maldan çıkarılan, verilen şey demektir. 2- Sadaka işi ile görevlendirilmişlere. 3- Gönülleri İslam’dan yana olduğu halde ekonomik sıkıntılar nedeniyle çıkmazda olanlara. 4- Kölenin, özgürlüğüne kavuşmasını sağlamak için, ona yardım etmek. 5- Yaptığı işi yarım kalmışlara. Bütün benliği ve varlığı ile kendilerini Allah yoluna adamış olanlara.


Muhammed Esed

Allah için sunulan şeyler, yalnızca yoksul ve düşkünler, bu konuyla ilgilenen görevliler, kalpleri kazanılacak olan kimseler içindir; ve insanları boyunduruklarından kurtarmak için; ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olanlar için; ve Allah uğruna girişilebilecek her türlü çaba için ve yolda kalmış kimseler için: bu, Allahtan (uyulması zorunlu) bir yönergedir; çünkü Allah, doğru hüküm ve hikmetle yön gösteren mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.


Mustafa İslamoğlu

Zekatlar yalnızca yoksullara ve düşkünlere, bu işi yapan görevlilere ve kalpleri kazanılacak kimselere, özgürlükleri elinden alınanlar ve borç yükü altında ezilenler için, Allah yolunda gösterilen her türlü faaliyet ve yolda kalmışlar için verilir: bu Allah'ın koyduğu bir kuraldır. Ve Allah her şeyi bilir, her hükmünde tam isabet sahibidir.


Süleyman Ateş

Sadakalar, (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, onlar üzerinde çalışan (zekât toplayan) memurlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, kölelik altında bulunanlara, borçlulara, Allâh yoluna ve yolcuya mahsustur (toplanan zekât, ancak bu sayılanlara verilir). Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.


Süleymaniye Vakfı

Zekatlar(Sadakalar) sadece fakirler, çaresizler, bu işte çalışanlar[1*] ve kalpleri ısındırılanlar[2*] içindir. Bir de esirler, borçlular, Allah yolunda çalışanlar ve yolda kalanlar uğrunda harcanır. Bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır. Allah bilir, doğru kararlar verir. [1*] Sadaka toplama ve dağıtma işini meslek edinmiş müminler, kamu görevlilieri [2*] İslam dinine kalpleri ısındırılanlar    


Yaşar Nuri Öztürk

Sadakalar/zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.


Ayetin Tefsiri