Ve lev şâallâhu le cealehum ummeten vâhıdeten ve lâkin yudhilu men yeşâu fî rahmetih(rahmetihî), vez zâlimûne mâ lehum min velîyyin ve lâ nasîr(nasîrin).
ŞÛRÂ
42:8 - Eğer Allah dileseydi, onları bir tek inanç etrafında toplardı. Fakat O, dileyenleri rahmetinin içine alır. Zâlimler için hiçbir koruyucu ve yardımcı yoktur.
Eğer Allah dileseydi, onları bir tek inanç etrafında toplardı. Fakat O, dileyenleri rahmetinin içine alır. Zâlimler için hiçbir koruyucu ve yardımcı yoktur.
Edip Yüksel
ŞÛRÂ
42:8 - ALLAH dileseydi onları bir tek toplum kılardı. Ancak O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin bir sahibi ve yardımcısı yoktur.
ALLAH dileseydi onları bir tek toplum kılardı. Ancak O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin bir sahibi ve yardımcısı yoktur.
Erhan Aktaş
ŞÛRÂ
42:8 - Eğer Allah dileseydi1 kesinlikle onları bir tek ümmet2 yapardı. Ne var ki O dilediği3 kimseyi rahmetinin içine koyar. Zalimlere gelince, onların velisi ve yardımcısı yoktur. 1- Kimseye seçme hakkı tanımayarak, irade sahibi yapmayarak. İnsanları, seçimlerinde özgür bırakmayarak. 2- Topluluk, toplum. Sözcüğün birincil anlamı “yol” demektir. Bu yol, amaçlanmış, hedef olarak belirlenmiş yoldur. Amaç ve inanç birliği, ortak değer yargıları ve aynı uygarlığa sahip olan insan topluluğu demek olan ümmet kavramının; aynı zamanda ana, din, yol, cemaat, familya, nesil, boy, zaman gibi anlamları da bulunmaktadır. 3- Uygun gördüğünü. Dileyeni, hak edeni; hak etmek için gayret göstereni.
Eğer Allah dileseydi1 kesinlikle onları bir tek ümmet2 yapardı. Ne var ki O dilediği3 kimseyi rahmetinin içine koyar. Zalimlere gelince, onların velisi ve yardımcısı yoktur. 1- Kimseye seçme hakkı tanımayarak, irade sahibi yapmayarak. İnsanları, seçimlerinde özgür bırakmayarak. 2- Topluluk, toplum. Sözcüğün birincil anlamı “yol” demektir. Bu yol, amaçlanmış, hedef olarak belirlenmiş yoldur. Amaç ve inanç birliği, ortak değer yargıları ve aynı uygarlığa sahip olan insan topluluğu demek olan ümmet kavramının; aynı zamanda ana, din, yol, cemaat, familya, nesil, boy, zaman gibi anlamları da bulunmaktadır. 3- Uygun gördüğünü. Dileyeni, hak edeni; hak etmek için gayret göstereni.
Muhammed Esed
ŞÛRÂ
42:8 - Eğer Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı; bununla birlikte O, (kavuşturulmayı) dileyeni rahmetine kavuşturur; halbuki (Hesap Günü) zalimler ne kendilerini koruyacak bir kimse, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Eğer Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı; bununla birlikte O, (kavuşturulmayı) dileyeni rahmetine kavuşturur; halbuki (Hesap Günü) zalimler ne kendilerini koruyacak bir kimse, ne de bir yardımcı bulamayacaklardır.
Mustafa İslamoğlu
ŞÛRÂ
42:8 - Ama eğer Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı: Ne var ki O, (isteyeni) rahmetine kavuşturmayı diler; zalimler ise ne candan bir dost, ne de bir yardımcı bulabilecekler.
Ama eğer Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı: Ne var ki O, (isteyeni) rahmetine kavuşturmayı diler; zalimler ise ne candan bir dost, ne de bir yardımcı bulabilecekler.
Süleyman Ateş
ŞÛRÂ
42:8 - Allâh dileseydi, onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlere gelince: Onların ne velisi ne de yardımcısı vardır.
Allâh dileseydi, onları bir tek millet yapardı. Fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zâlimlere gelince: Onların ne velisi ne de yardımcısı vardır.
Süleymaniye Vakfı
ŞÛRÂ
42:8 - Tercihi Allah yapsaydı onları kesinlikle bir tek toplum (ümmet) haline getirirdi. Ancak Allah, doğru tercihte bulunanı ikramı ile kuşatır. Yanlış yapanların ne bir dostu ne de yardımcısı olur.
Tercihi Allah yapsaydı onları kesinlikle bir tek toplum (ümmet) haline getirirdi. Ancak Allah, doğru tercihte bulunanı ikramı ile kuşatır. Yanlış yapanların ne bir dostu ne de yardımcısı olur.
Yaşar Nuri Öztürk
ŞÛRÂ
42:8 - Eğer Allah dileseydi onları bir tek ümmet elbette yapıverirdi. Fakat O, dilediği kişiyi/dileyeni rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için ne bir dost vardır ne de bir yardımcı.
Eğer Allah dileseydi onları bir tek ümmet elbette yapıverirdi. Fakat O, dilediği kişiyi/dileyeni rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için ne bir dost vardır ne de bir yardımcı.