38-SÂD 46. Ayet
إِنَّا أَخْلَصْنَاهُم بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى الدَّارِ
İnnâ ahlasnâhum bi hâlisatin zikred dâr(dâri).
Bayraktar Bayraklı
SÂD
38:46 - Biz onları daima âhireti düşünen ihlâslı kullar kıldık.
Biz onları daima âhireti düşünen ihlâslı kullar kıldık.
Edip Yüksel
SÂD
38:46 - Salt ahireti düşündükleri için onları salt/dupduru kıldık.
Salt ahireti düşündükleri için onları salt/dupduru kıldık.
Erhan Aktaş
SÂD
38:46 - Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık.
Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık.
Muhammed Esed
SÂD
38:46 - Biz onları arı duru bir düşünce aracılığıyla temizledik. Öteki dünyayı gözetme (düşüncesiyle).
Biz onları arı duru bir düşünce aracılığıyla temizledik. Öteki dünyayı gözetme (düşüncesiyle).
Mustafa İslamoğlu
SÂD
38:46 - Biz onların şahsiyetlerini arı duru bir tasavvurla saflaştırdık (ki, ebedi) yurdu hep hatırda tutsunlar;
Biz onların şahsiyetlerini arı duru bir tasavvurla saflaştırdık (ki, ebedi) yurdu hep hatırda tutsunlar;
Süleyman Ateş
SÂD
38:46 - Biz onları âhiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize hâlis (kul) yaptık.
Biz onları âhiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize hâlis (kul) yaptık.
Süleymaniye Vakfı
SÂD
38:46 - Samimiyetle ahirete odaklanmalarına karşılık onları bize karşı samimi kişiler saydık.
Samimiyetle ahirete odaklanmalarına karşılık onları bize karşı samimi kişiler saydık.
Yaşar Nuri Öztürk
SÂD
38:46 - Biz onları, yurdu düşünme özellikleriyle yücelen tertemiz kullar yaptık.
Biz onları, yurdu düşünme özellikleriyle yücelen tertemiz kullar yaptık.