(33-34) Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin etrafından kaçma imkanınız varsa kaçınız. Ama büyük bir güce sahip olmadan kaçamazsınız. Şimdi, Rabbinizin her yerde var olduğunu nasıl inkâr edebilirsiniz?
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Efendinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan?
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz?
o halde Rabbinizin hangi nimetini inkar edebilirsiniz?
Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
(Ey insanlar ve cinler) Bu durumda Rabbinizin hangi nimeti karşısında yalan söyleyebilirsiniz?
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?
(35-36) İkinizin de üzerine ateşten bir dev ve erimiş bakır/duman göndeririz de, başarılı olamazsınız. Şimdi, Rabbinizin gücünü nasıl inkâr edebilirsiniz?
Üzerinize dumansız bir alev ve kıpkızıl (zehirleyici ve) bunaltıcı bir duman gönderilir de artık kendinizi koruyamazsınız.
Ey insanlar ve cinler! Üzerinize dumansız bir alev ve ateşsiz bir duman gönderilir de kurtulamazsınız.
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.
Üzerinize ateşten toplar ve ışınlar gönderilir; yardım görmezsiniz.
Salınır üstünüze ateşten bir yalın, bir zehir duman, kurtulamazsınız deseniz de el'aman
Bir ateş alevi ve duman üzerinize salınacak ve hiçbir yardım görmeyeceksiniz!
Sizin üzerinize dumanıyla boğup aleviyle yakan tarifsiz bir ateş topu gönderilir ve hiçbir yardım da alamazsınız:
Üzerinize dumansız alev ve bakır eriyiği püskürtülür de bu azaptan sizi kurtaran bulunmaz.
İkinizin de üzerine, ateşten yalın alev ve kıpkızıl bir duman (yahut erimiş bakır) gönderilir, başaramazsınız.
İkinizin de üstüne dumansız bir alev ve alevsiz bir duman[*] gönderilir. Birbirinizle de yardımlaşamazsınız. [*] Kelimenin sözlük anlamı...
İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de 'kurtulup başaramazsınız.'
İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız.
(35-36) İkinizin de üzerine ateşten bir dev ve erimiş bakır/duman göndeririz de, başarılı olamazsınız. Şimdi, Rabbinizin gücünü nasıl inkâr edebilirsiniz?
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Efendinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
Bu durumda, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz?
o halde Rabbinizin hangi nimetini inkar edebilirsiniz?
Peki, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
(Ey insanlar ve cinler) Bu durumda Rabbinizin hangi nimeti karşısında yalan söyleyebilirsiniz?
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?
Gök parça parça yarıldığı ve yanık yağ gibi kızıllaştığı zaman.
Sonra gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?)
Gök yarılıp da, gül gibi kızardığı, yağ gibi eridiği zaman haliniz nice olur?
Gök yarılıp da kızarmış yağ renginde gül gibi olduğu zaman,
Gök parçalanıp da, yağ gibi eridiği ve kırmızı bir güle dönüştüğü zaman…
Gök bir yarılıp oluverdi mi bir gül, yağ gibi eriyen, kızaran yanan
Gök parça parça yarıldığı ve (yanık) yağ gibi kızıllaştığı zaman:
Ve gök yarılınca, göz alıcı kırmızılıkta açılmış bir gül gibi olduğu (görülecek):
Gök parçalanıp da kırmızı gül renginde bir yağ eriyiğine dönüştüğü zaman;
Gök yarılıp da erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...
Gök (cisimleri) parçalandığında yağ tortusu gibi kırmızı bir güle[*] dönüşür. [*] Nebulanın şekli
Sonra gök yarılıp yağ gibi erimiş olarak kıpkırmızı bir gül olduğu zaman;
Gök yarılarak, eriyip kızarmış yağ/kırmızıya boyanmış deri gibi bir gül haline geldiği zaman,
Şimdi, Rabbinizin kıyametin kopuşu kanununu nasıl inkâr edebilirsiniz?
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Efendinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
Hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz Rabbinizin?
o halde Rabbinizin hangi nimetini inkar edebilirsiniz?
Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
(Ey insanlar ve cinler) Bu durumda Rabbinizin hangi nimeti karşısında yalan söyleyebilirsiniz?
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
(39-40) İşte o gün, insana da cinne de günahı sorulmaz. Şimdi, Rabbinizin ahiretteki sorgulamasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
O gün ne insana ne de cine günahları hakkında bir şey sorulmaya (gerek kalmaya)cak.
O gün ne insana ve ne cine suçu sorulur.
İşte o gün insana da cine de günahı sorulmaz.
O gün ne insana ne de cine günahından sorulmaz.
O gün sorulmaz cürmünden artık ne bir insan ne de bir cânn
O Gün ne insana ne de görünmez varlığa günahları hakkında bir şey sorulmayacaktır.
O gün, görünen görünmeyen iradeli varlıklardan hiçbirine günahları hakkında sorulmaya (gerek) kalmayacak:
O gün ne insana ne de cinne suçu sorulmaz.
O gün ne insana, ne de cin'e günâhından sorulur.
O gün, insanlara ve cinlere, günahlarından sorulmaz[*]. [*] Çünkü zaten her şey kayıt altına alınmıştır.
İşte o gün, ne insana, ne de cinne günahından sorulmaz.
O gün günahlarından ne cin sorguya çekilir ne de insan.
(39-40) İşte o gün, insana da cinne de günahı sorulmaz. Şimdi, Rabbinizin ahiretteki sorgulamasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Efendinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz?
o halde Rabbinizin hangi nimetini inkar edebilirsiniz?
Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
(Ey insanlar ve cinler) Bu durumda Rabbinizin hangi nimeti karşısında yalan söyleyebilirsiniz?
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
(41-42) Suçlular simalarından tanınır. Perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. Şimdi, Rabbinizin adaletini nasıl inkâr edebilirsiniz?
Suçlular simalarından tanınır da, (cehenneme atılmak için) perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Suçlular simalarından tanınırlar da, alın saçlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Suçlular yüzlerinden tanınır ve yaka paça götürülürler.
Tanınır da mücrimler simalarından tutulur perçemlerile ayaklarından
Bütün günahkarlar işaretlerinden tanınacak ve alınları ile ayaklarından yakalanacaklar!
(Zira) günahkarlar alametlerinden tanınacak; yaka paça yakalanıp ateşe atılacak:
Suçlular yüz ifadelerinden tanınarak perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Suçlular, simâlarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar(ın)dan tutulur.
(Çünkü) Suçlular yüzlerinden tanınır; perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
(Çünkü o gün) Suçlu günahkârlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanıverir.
Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından.
(41-42) Suçlular simalarından tanınır. Perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. Şimdi, Rabbinizin adaletini nasıl inkâr edebilirsiniz?
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?
Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Efendinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Şimdi rabbınızın hangi eltafına dersiniz yalan?
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini inkar edebilirsiniz?
o halde Rabbinizin hangi nimetini inkar edebilirsiniz?
Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?
(Ey insanlar ve cinler) Bu durumda Rabbinizin hangi nimeti karşısında yalan söyleyebilirsiniz?
Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
(43-45) Onlara, “İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur” denir. Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşıp dururlar. Şimdi, Rabbinizin cezasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
(43-44) İşte bu o suçluların yalanladıkları cehennemdir. Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
İşte bu, suçluların yalanlayıp durduğu cehennemdir.
İşte bu, mücrimlerin yalan dedikleri Cehennem
İşte bu, günahkarların (şimdi) yalanladıkları cehennemdir:
İşte bu günahkarların yalanlamış oldukları cehennemdir.
İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
"İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir!"
İşte suçluların yalan saydıkları Cehennem.
İşte bu, suçlu günahkârların kendisini yalanlamakta oldukları Cehennemdir.
İşte bu, günahkârların yalanlayıp durdukları cehennemdir.
(43-45) Onlara, “İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur” denir. Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşıp dururlar. Şimdi, Rabbinizin cezasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
(43-44) İşte bu o suçluların yalanladıkları cehennemdir. Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
Onlar, cehennem ateşiyle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Onunla kaynar su arasında dönüp dolaşırlar.
Olacaklar bununla bir kızgın hamîmin arasında pûyan
onlar, cehennem ile (kendi) yakıcı ümitsizlikleri arasında gidip gelecekler!
Onlar cehennem ile anında dağlayan bir (umutsuzluk) ateşi arasında mekik dokuyacak:
Cehennem ile kaynar su arasında mekik dokurlar.
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
Ateş yığını ile kaynar su arasında döner dururlar.
Onlar, kendisiyle alabildiğine kaynar hale getirilmiş su arasında dönüp dolaşırlar.
Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşırlar.