NECM SURESİ


Ayet Getir
53-NECM 25. Ayet

فَلِلَّهِ الْآخِرَةُ وَالْأُولَى

Fe lillâhil âhiretu vel ûlâ.

Bayraktar Bayraklı

Ahiret de, bu dünya da yalnız Allah'ındır.


Edip Yüksel

Son da ilk de ALLAH’ındır.


Erhan Aktaş

Ahiret de, dünya da Allah’ındır.


Muhammed Esed

Halbuki hem ötekisi, hem de bu dünya, (yalnız) Allah'a aittir!


Mustafa İslamoğlu

Fakat ahiret de dünya da Allah'a aittir.


Süleyman Ateş

Son da ilk de (âhiret de, dünyâ da) Allâh'ındır.


Süleymaniye Vakfı

(Aklınızı başınıza alın!) Her şeyin sonu da Allah’ındır, başı da.


Yaşar Nuri Öztürk

Sonrası da öncesi de/âhiret de dünya da Allah'ındır.


Ayetin Tefsiri

MEAL

25.) Fakat ahiret de dünya da Allah'a aittir.

(M.İ)

25.) Yoo! Dünya da ahiret de Allah'ındır; [iki cihanda da Allah ne derse o olur].

(M.Ö)

25.) “Hayatın ilki de, sonu da Allah’ındır.”

TEFSİR

"Oysa hayatın sonu da ilki de (ahiret de dünya da) Allah'a aittir."

Burada ahiretin dünyanın önüne geçirildiği dikkatlerimizden kaçmamalıdır. Amaç ayetin sonundaki kafiyeyi ve ses uyumunu gözetmektir. Fakat burada ahireti, dünyanın önüne geçirmekle anlatılmak istenen bir incelik de vardır. İşte Kur'an üslubu böyledir. Hem anlatmak istediği anlamı anlatır, hem ses ve söz uyumunu gözetir. Fakat bu iki amacı birbiri ile çeliştirmez. Zaten yüce Allah'ın eseri olan şey de aynı özellik vardır. Mesela evren bütününde varolan "güzellik" ve "fonksiyonellik" özelliği ile birarada bulunur, atbaşı gider.

Görüldüğü gibi ahirette de dünyada da her iş yüce Allah'ın elindedir, her işi yönlendirme yetkisi O'nun tekelindedir. Oysa müşrikler, Allah katından melek kökenli sözde ilahlarından aracılık bekliyorlar; "Bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye onlara tapıyoruz" diyorlar. (Zümer Suresi, 3) Bu açıklamalar, birer asılsız kuruntudur. Çünkü göklerdeki gerçek melekler kendiliklerinden aracılık edemezler. Bunun için herhangi bir konuda yüce Allah'ın kendilerine izin vermesi gerekir.

(S.KUTUB)

Unutmayın ki âhiret de Allah’ındır, dünya da. Dünyanın da âhiretin de sahibi Allah’tır. Dünyaya da, âhirete de egemen olan, dünyada da, âhirette de sözü geçen Allah’tır. Dünyada da âhirette de tasarruf yetkisi Allah’a aittir. O ne dilerse o olur. Dilediği her şeyi yapma, yaratma gücü sadece Allah’a aittir. Öyleyse ey kâfirler, ey müşrikler, kesinlikle bilesiniz ki sizin kendi kendinize küfür ve şirk içinde bir hayat yaşadığınız halde yine de hidâyette olduğunuza, doğru yolda olduğunuza hükmetmenizin, bunu temenni etmenizin hiçbir değeri yoktur. Hidâyet ve sapıklık konusunda, iman ve küfür konusunda Allah’ın hükmü geçerlidir.

Konumu gereği, imtihan gereği Allah bu dünyada işlediğiniz suçlara dokunmadı diye, Allah’ı dünyada atlattığınızı zannediyorsunuz belki, ama âhirette ne yapacaksınız? Orası da bizimdir. Yani dünyanın konusu sizin kendi kendinize plan-program yapmanıza müsaittir. Hikmeti gereği Allah sizlere irade vermiştir. İmtihan gereği Allah dokunmuyor dünyada size. Peki öbür tarafta ne yapacaksınız? Dünya kendinizin zannediyorsunuz ve aldanıyorsunuz, halbuki dünya Allah’ındır, âhiret de O’nundur. Dünyanın da âhiretin de mülkü bizimdir, diyor Allah.

Öyleyse unutmayın ki dünyayı da, âhireti de nasıl elde edeceğinizi bana sormak zorundasınız. Dünya bereketini de, dünya mutluluğunu da, âhiret saadetini de Allah’tan başka hiç kimse bilmez, bilemez. Öyleyse gelin Allah’ın vahyini bir kenara bırakarak kendi kendinize tanrılar, kullar, şâfiler, şefaat edilecekler belirlemeye kalkışmayın. Çünkü:(Bir sonraki ayet)

(A.KÜÇÜK)