Hayır! İnsan, Allah'ın emirlerini yerine getirmedi.
Hayır, (insan) hala Allah'ın kendisine emrettiğini yapmadı (Allah'ın istediği gibi yaşamadı).
Hayır; Allah'ın kendisine buyurduğunu hala yerine getirmemiştir.
Hayır! (İnsan) Allah'ın emrettiğini yapmadı.
Ne var ki O’nun kendisine emrettiğini yerine getirmedi.
Hayır hayır, doğrusu o hiç onun emrini tam eda etmedi
Hayır, (insan) Allah'ın kendisine buyurduklarını henüz yerine getirmiş değildir!
Evet, (hiçbir insan) O'nun emirlerini asla kusursuz olarak yerine getirememiştir.
Hayır, insan hala Allah'ın kendisine emrettiğini yapmadı.
Hayır, insan, O'nun kendisine emrettiğini yapmadı.
Yok, yok… O, Allah’ın verdiği emri tutmadı.
Hayır; ona (Allah'ın) emrettiğini yerine getirmedi.
Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.
İnsan, yediğine bir baksın!
Bir de insan, yiyeceklerin(in kaynağın)a bir baksın.
İnsan, yiyeceğine bir baksın;
İnsan, yediğine bir baksın!
İnsan, yiyeceğine bir baksın!
Bir de insan taamına baksın
Öyleyse insan, yiyeceklerin(in kaynağın)a bir baksın:
İnsanoğlu yediklerine bir baksın:
İnsan yiyeceğine bir baksın.
İnsan şu yiyeceğine baksın.
O adam bir de yiyeceğine baksın.
Bir de insan, yediğine bir bakıversin;
Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine!
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Gerçekten biz, suyu (yağmuru) bol bol yağdırdık.
Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Biz suyu döktükçe döktük.
Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz
(nasıl) suyu bolca indirmekteyiz;
Elbet suyu tarifsiz bir cömertlikle Biz indirmekteyiz;
O suyu döktükçe döktük.
Biz suyu iyice döktük.
Suyu, bolca biz yağdırdık.
Hiç şüphe yok biz, suyu akıttıkça akıttık,
Biz suyu döktük de döktük.
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
(26-31) Sonra toprağı (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Böylece onda taneler bitirdik. Üzüm (bağları) ve yoncalar, zeytin (ağaçları) ve hurmalıklar, boyları birbiriyle yarışan iç içe girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar yetiştirdik.
(26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Toprağı yardıkça yardık.
Sonra o Arzı bir yarış yarmaktayız
ve sonra toprağı (daha da büyüterek) parça parça yarmaktayız,
sonra toprağı tarifsiz bir incelikle yarmaktayız;
Sonra toprağı güzelce yardık.
Sonra toprağı güzelce yardık da,
Sonra toprağı çatlak çatlak ettik.
Sonra yeri de yardıkça yardık;
Sonra yeryüzünü yardık da yardık.
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Ardından orada dâneler bitirdik.
(26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Ve orada taneler bitirdik,
Bu suretle onda daneler
bu sayede ondan tahıllar yetiştirmekteyiz,
derken orada tohumu yetiştirmekteyiz...
Orada bitirdik, taneleri.
Orada bitirdik: Dâne,
Arkasından orada daneler bitirdik,
Böylece onda bitirdik; taneler,
Ardından orada dâneler bitirdik.
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
(26-31) Sonra toprağı (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Böylece onda taneler bitirdik. Üzüm (bağları) ve yoncalar, zeytin (ağaçları) ve hurmalıklar, boyları birbiriyle yarışan iç içe girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar yetiştirdik.
(26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Üzümler, çayırlar,
Üzümler, yoncalar
ve üzüm bağları ve yenebilir otlar,
Mesela üzüm bağları, sebze bahçeleri,
Üzümler, yoncalar,
Üzüm, yonca,
Üzümü, yoncayı,
Üzümler, yoncalar,
Üzümler, yoncalar,
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
(26-31) Sonra toprağı (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Böylece onda taneler bitirdik. Üzüm (bağları) ve yoncalar, zeytin (ağaçları) ve hurmalıklar, boyları birbiriyle yarışan iç içe girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar yetiştirdik.
(26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Zeytinler, hurmalar,
Zeytinlikler hurmalıklar
zeytin ağaçları ve hurmalıklar,
zeytinlik ve hurmalıklar,
Zeytinler, hurmalar.
Zeytin, hurma,
Zeytini, hurmayı,
Zeytinler, hurmalar,
Zeytinlikler, hurmalıklar,
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
(26-31) Sonra toprağı (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Böylece onda taneler bitirdik. Üzüm (bağları) ve yoncalar, zeytin (ağaçları) ve hurmalıklar, boyları birbiriyle yarışan iç içe girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar yetiştirdik.
(26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
İri ve sık ağaçlı bahçeler,
Âfâka ser çekmiş dilber bağçeler
ve ağaçlarla dolu bahçeler,
balta girmemiş sulak ormanlar,
İri ve sık ağaçlı bahçeler.
İri ve gür bahçeler,
Gür bitkili bahçeleri,
Boyları iri ve birbiri içine girmiş ağaçlı bahçeler.
Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler,
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
(26-31) Sonra toprağı (bitkileri çıkarmak için) göz göz yardık. Böylece onda taneler bitirdik. Üzüm (bağları) ve yoncalar, zeytin (ağaçları) ve hurmalıklar, boyları birbiriyle yarışan iç içe girmiş ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar yetiştirdik.
(26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Meyveler ve sebzeler…
Meyveler, çayırlar neler yetiştirmekteyiz
meyveler ve otlar,
meyveli ve meyvesiz bitkiler;
Meyveler ve çayırlar.
Meyva ve çayır;
Meyveleri ve otlakları biz yetiştirdik.
Meyveler ve otlaklıklar.
Meyve, otlak/sebze.
(25-32) Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
(Bütün bunları) sizin ve hayvanlarınızın faydalanması için yaptık.
Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Size ve hayvanlarınıza bir geçimlik olarak.
Sizin ve davarlarınızın intifaı için
sizin için ve hayvanlarınızın beslenmesi için.
sizin ve hayvanlarınızın (beslenmesi) için...
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için.
Hem siz yararlanın, hem küçük ve büyükbaş hayvanlarınız yararlansın diye.
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere.
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Kulakları sağırlaştıracak o kıyamet gürültüsü geldiği zaman.
O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
Sonra, o müthiş patlama gerçekleşince,
Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)
Ve böylece, (yeniden dirilmenin) o kulakları sağır eden çağrısı duyulduğunda,
Ve nihayet kulakları sağır eden o (mahşer) çığlığı koptuğunda;
Kulakları sağır edercesine yüksek o gürültü geldiği zaman.
Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman,
Kulakları sağır eden o çığlık kopunca;
Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman,
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,