A'RÂF SURESİ


Ayet Getir
7-A'RÂF 110. Ayet

يُرِيدُ أَن يُخْرِجَكُم مِّنْ أَرْضِكُمْ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ

Yurîdu en yuhricekum min ardıkum, fe mâzâ te’murûn(te’murûne).

Bayraktar Bayraklı

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?”


Edip Yüksel

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne önerirsiniz?“


Erhan Aktaş

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyuruyorsunuz?”


Muhammed Esed

"sizi yerinizden etmek isteyen biri!" (Firavun:) "Peki, ne öneriyorsunuz?" diye sordu.


Mustafa İslamoğlu

tüm arzusu (ise) sizi yerinizden yurdunuzdan etmek!" (Firavun): "O halde ne öneriyorsunuz?"


Süleyman Ateş

"Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz?"


Süleymaniye Vakfı

(Firavun etrafındakilere:) "Sizi ülkenizden çıkarmak istiyor; ne emredersiniz?"[*] [*] "Sizi, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?” sözü, her iki âyette de Firavun’a aittir. Çeviri yapanları yanıltan Arapça’daki bir kurala dikkat etmemeleridir. Arapça’da, kim olursa olsun tek kişiye “siz” diye hitap edilmez. Firavun tek kişi olduğu için ayetlerdeki “siz” kelimeleri ve "Ne dersiniz?" sözleri, ancak Firavun tarafından çevresinde yer alan kişilere hitaben söylenebilir. “Bu, bilgin bir sihirbazdır” sözünü ise Araf’ta Firavun, Şura’da ise çevresindekiler söylemektedirler. Bunları bütün halinde düşündüğümüz zaman Firavun ve çevresinin ciddi bir telaşa düştüklerini görürüz. Çünkü onlar, onun yaptığının sihir olmadığını anladıkları halde sihir diyerek birbirlerini teselli etmektedirler. Sihirbazlıkla uğraşan kimselerin Firavun gibi güçlü bir hükümdara bir şey yapamayacağı açık olduğu halde onun;  “Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?” diyerek çevresini yanına çekme çabası,  büyük bir korkuya kapıldığını da gösteriyor. Onun bu korkusu, davranışlarını anlatan bütün ayetlerde görülebilir. Üstelik Musa’nın (a.s.) en baştan itibaren Firavun ve halkını o ülkeden çıkartmayı değil, aksine İsrailoğullarını alıp kendisi oradan gitmeyi talep ediyor. Fakat Firavun yalan söyleyerek, ileri gelenleri ve halkını kandırıp onların korkuya kapılmasını arzu ediyor ki peşinden ayrılmasınlar. Bu tavrı Dünya siyasi tarihinde ve günümüzde de gözlemleyebiliriz. Modern zamanlarda bu türden faaliyetlere “propaganda” deniyor ve toplumsal algıyı yönetmek veya bozmak için ustaca kullanılıyor. Kur’an ile kendini geliştiren ümmetler(toplumlar) bu müdahaleye karşı bağışık ve güçlü duruş sergileyebilir, üstelik o ümmetin (toplumun) liderine siyasal açıdan bağlı olmakla birlikte kişisel hürriyetlerinin kısıtlanmasına neden olabilecek her türlü faaliyeti sezerek (furkan ile), hür ve adil sosyal yapılarının bozulmasına engel olabileceklerdir. 


Yaşar Nuri Öztürk

"Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?"


Ayetin Tefsiri